İngilizce Terimler - Yirminci Bölüm
Give up
(vazgeçmek – bırakmak – el etek çekmek – umudunu kesmek )
To stop trying, to abandon, to quit
No, Edward did not give up smoking. He wanted to give up, but he couldn’t.
(Hayır, Edward sigarayı bırakmadı. Sigarayı bırakmak istiyordu, ama yapamadı.)
Go into
(araştırmak – incelemek –özden geçirmek - girişmek)
To discuss, to consider
Next week in class we shall go into idioms in American speech.
(Önümüzdeki hafta Amerikan konuşmasında yer alan terimleri gözden geçireceğiz.)
One after another
(sıra ile – arka arkaya – birbiri peşisıra – birbiri ardından)
In sequence, in a series
The boss gave me many tasks one after another.
(Başkan, ard arda bana çok iş verdi.)
To (one’s) surprise
(şaşkınlık – beklenmedik )
Unexpectedly, surprisingly
To my surprise, he’s doing well.
(Beklenmediğim aksine, çok iyi yaptı.)
Turn off
(kapatmak – söndürmek - sıkmak – işine son vermek )
To disconnect, go terminate, to shut off
Turn off the lights before you go to bed. Turn them off in all the rooms.
(Uyumadan önce ışıkları kapat. Tüm odaların ışıklarını söndür.)
Turn on
(açmak )
Ti start, to connect
Turn on the power by pushing the red button. Turn it off before you leave.
(Kırmızı düğmeye basarak elektriği aç. Gitmeden önce elektriği kapat)