İngilizce Terimler - Yirmialtıncı Bölüm
Pride (oneself) on
(-ile övünmek – gurur duymak - -makla iftihar etmek)
To be proud of
Ali prides himself on his business sense.
(Ali iş anlayışı için gurur duyuyor.)
Stand up for
(desteklemek – taraftarı olmak – savunmak)
To support, to Champion the cause of
Every citizen must stand up for what he or she believes.
(Her vatandaş, inandığı şeyi savunmalıdır.)
Take charge of
(sorumluluğunu almak – sorumluluğunu üstelemek – yükümlülüğünü üzerine almak)
To assume control of the direction of
li is going to take charge of our office. His title will be office manager.
(Ali ofisimizin yükümlülüğünü üzerine alacak. Ünvanı ofis müdürü olacaktır.)
Wade into
(saldırmak – girişmek – hücum etmek )
To apply oneself diligently
A hero is one who will wade into the most difficult and arduous tasks.
(En zor görevlere taraf hücum eden adam kahramandır.)
A little way off
(biraz uzakta)
A short distance in the future; within a short distance.
Graduation is only a little way off now.
(Mezun olmaya bir şey kalmamış.)
Come home
(eve dönmek – dönmek)
To go to or arrive at your house or apartment
Would you like to come home with me and have supper?
(Benimle eve dönüp ve akşam yemeği yemek ister misiniz?)