İngilizce Terimler - Yirmiüçüncü Bölüm
Have a crush on
(abayı yıkmak - -e aşık olmak – tutulmak – birine çok fena tutulmak)
To be very fond of, to be in love with
Lee has always had a crush on Lucy.
(Lee hep Lucy'e aşıktı.)
Head over heels
(sırılsıklam – gırtlağına kadar )
Completely, enthusiastically
Ali fell head over heels in love with Suzanne.
(Ali sırılsıklam Suzan’a aşık.)
Sweep (one) off (one's) feet
(tamamen ikna etmek – kalbini çalmak – kendine aşık etmek)
Ali’s shy smile and gentle manners literally swept Ellen off her feet. In fact, she fell head over heels in love with him.
(Ali'nin çekingen gülümsemesi ve kibar tavırları Ellen'in kalbini çaldı. Aslında, Ellenona aşık olmuş.)
Blow off steam
(içini dökerek rahatlamak – ağzını açıp gözünü yummak – kürdünü dökmek)
To vent one’s anger, and that way, again relief
When Ali gets mad, he blows off steam by screaming at everyone.
(Ali delirdiğinde, herkese bağırarak içini döküp rahatlıyor.)
Blow (one’s) stack
(çılgına dönmek – özünden geçmek – tepesi atmak – sinirlenmek)
To become angry and lose contr oneself
Oh, no! if Ali finds out you spilled ink on her coat, she’ll blow her stack.
(Hayır! Ali, ceketinin üzerine mürekkep döktüğünü anlarsa, çılgına dönecek.)
Blow (one’s) top
(tepesi atmak – öfkelenmek – çıldırmak)
To become angry and lose control oneself
I knew it would happen! Ali found out about her coat and she blew her top.
(Bunun olacağını biliyordum! Ali ceketini anladı ve çıldırdı.)
Calm down
(öfkesi dinmek – sakinleştirmek – öfkesi yatışmak)
To gain control of oneself
Later Ali calmed down and apologized for her behavior.
(Daha sonra Ali sakinleşti ve davranışı için özür diledi.)
Go off half-cocked
(yeterince düşünmeden hemen harekete geçmek)
To act prematurely, to react without forethought
Listen, Ali. This is no tense situation. Everyone is a little angry. This is no time to go off half-cocked.
(Dinle, Ali. Bu gergin bir durum. Herkes biraz kızgın. Yeterince düşünmeden hemen harekete geçmemiz zamanı değil.)